Küçük bir dokunuşla bir kadının veya erkeğin en iyi yaş versiyonuna ulaşması veya yapay bir görünüme neden olması mümkündür. Bu nedenle, güzel sonuçlar elde etmek için her bir işlemin kişiye özel olarak, kişinin ihtiyaçları ve anatomik gereklilikleri dikkate alınarak yapılması önemlidir.
Örneğin, çene hattına yapılan Jawline dolgusu için genellikle 2-3 cc'lik hyaluronik asit bazlı dolgular yeterli olur. Ancak, her kişinin çene hattının belirginleşmesi için bu dozun yetersiz olabileceğini düşünürsek, standart bir yaklaşım benimsemek başarısız bir sonuç doğurabilir.
Diğer yandan, bir hastanın yüz yapısına 2-3 cc'lik doz fazla gelebileceği durumda, kişiye bu dozda bir işlem uygulanması yüzünün istenenden daha geniş ve maskülen görünmesine neden olabilir. Bu durumda da başarısız bir işlem olarak değerlendirilebilir.
Kliniğimizde, hastalarımızın ihtiyaçlarını doğru bir şekilde belirleyerek kişiye özel çözümler sunmaktayız. Kişiselleştirilmiş uygulamalar sayesinde hem hastalarımız memnun ayrılmakta hem de bizler hastalarımızı mutlu ettiğimiz için büyük bir memnuniyet duymaktayız.
Özetlemek gerekirse, keskin yüz hatları çekiciliği belirleyen unsurlardan biridir. Son dönemlerde, birçok kadın ve erkeğin tercih ettiği uygulamalardan biri jawline dolgusu veya çene hattı dolgusudur.
Jawline dolgusu, kulak memesi ile çene ucu arasındaki hatta uygulanan bir dolgu işlemidir. Bu uygulama, çenenin gıdı bölgesinden net bir şekilde ayrılmasını sağlayarak yüzde daha keskin ve karakteristik bir görünüm elde etmeyi amaçlar. Böylelikle, yaşlı ve kilolu bir görünümden kurtulmak mümkün olur.
Doğru şekilde yapılan bir çene dolgu uygulaması, kişinin daha genç ve dinamik bir yüz hattına kavuşmasına yardımcı olur. Özellikle kadınlarda, oval yüz hatlarını destekleyen jawline dolgu işlemi, daha genç bir görünüm elde etmelerine yardımcı olurken, erkeklerde daha maskülen bir görünüm sağlar. Jawline dolgu uygulaması sonrasında, gıdı bölgesiyle alt çene arasında belirgin bir hat oluşur. Bu hat, kulak memesi hizasına kadar uzanır ve gençlik simgesi olarak kabul edilen V yüz formunun elde edilmesini kolaylaştırır.
Jawline dolgusu için hyaluronik asit bazlı dermal dolgular kullanılacaksa, işlem genellikle klinik ortamında gerçekleştirilir. İşlem öncesi, uygulama alanı temizlenir ve makyaj veya kir gibi kalıntılardan arındırılır. Ardından, anestetik etkili topikal kremler uygulanarak işlem bölgesinde kısa süreli bir uyuşma sağlanır.
Uygulama alanı lokal anesteziyle uyuşturulduktan sonra, özel ince suçlu iğnelerle hyaluronik asit bazlı dolgular enjekte edilir. İşlem sırasında dolgu, belirlenen hat boyunca adım adım uygulanır. İşlem tamamlandıktan sonra, işlem alanında kalan krem kalıntıları temizlenir ve uygulama böylece tamamlanmış olur.
Eğer ameliyathane ortamında yapılacaksa, öncelikle vücudun bölgesel yağlanma olan bölgelerinden yağ dokusu alınır. Bu yağ dokusu özel bir işleme tabi tutularak enjeksiyona hazır hale getirilir ve ardından çene hattına enjekte edilir.
Ancak bu yöntem genellikle başka bir ameliyatla birlikte tercih edilir. Çoğu hasta, sadece çene hattı dolgusu için ameliyat olmamaktadır.
Jawline çene hattı dolgusu, çene hattını belirginleştirerek etkileyici bir görünüm elde etmeyi sağlar. Gıdı bölgesinden ayrılan çene hattı, yüzün daha ince ve genç görünmesini sağlar. Bu dolgu işlemi, yüzde simetriyi artırarak ve V-line olarak adlandırılan oval bir yüz şekli oluşturarak yüzün daha estetik bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur.
Jawline dolgusu, kadınlarda daha ince bir yüz formu sağlarken erkeklerde daha maskülen bir görünüm elde etmeyi amaçlar. Ayrıca, küçük çene problemlerini gidermeye yardımcı olur.
Jawline çene dolgusu, hyaluronik asit bazlı dolgular kullanılarak yapıldığında genellikle 12 ila 18 ay arasında kalıcı olur. Bu süre, kişinin yaşam tarzı ve alışkanlıklarına bağlı olarak değişebilir. Örneğin, düzenli olarak jawline çene dolgusu yaptıran bir kişide dolgunun etkisi biraz daha uzun sürebilir.
Yağ enjeksiyonu yöntemiyle yapılan dolgular ise genellikle yaklaşık 2 yıl kadar kalıcı olabilir.
Bu süreler, genel olarak bir rehber niteliğindedir ve bireysel olarak değişebilir. Dolgunun kalıcılığını etkileyen faktörler arasında kişinin metabolizması, cilt yapısı, yaş, uygulanan dolgu miktarı ve enjeksiyon tekniği gibi etmenler bulunur.